mecalsizim...
hiç ummadığım,
ve varlığını hesaba katmadığım bir anda,
seni nasıl da bıraktım..
zaten bir kendim yoktur,
sana baktım, yitmişsin.
&
insanlarla uğraşmaktan,
onları derleyip, toplayıp sıraya koymaktan,
düşünmekten olasılıkları,
memnun etmek uğruna çabalamaktan,
gülmekten, kanmaktan, yalanmaktan,
bıktım, dayanılacak hali kalmadı buraların,
hayatın canım,
sana bile kalmadım,
boğazıma sarılıyorum, kinimden,
kimseyi kıramadıkça, kendime kızdım,
en azından kendimi ellerine bırakmamalıyım,
derken, hepsi etrafımda,
sen karşımda, kararımda,
seni de, kendimi de öldürmek dolanıyor
fikrimin ucuz dolaylarında;
oysa,
tanrı umudundan,
belki korkusundan
yaşamak lâzım...
&
baştan çıkardığım kendimi;
"anlanabildiklerini" göstermek için,
insanları yok ettim...
o kadar çok anladım ki,
hepsi hiç oldu;
hiç olmayı kaldıramayıp,
beni hiç ettiler...
herkes birbirinin eskisi ve
birbirimizin hiçiyiz şimdi,
ve ben baştan çıktım,
kendime hiç.
&
kadınlara
acımak gerek;
bu kadar edilgen olmayı
sindirmek kolay olmamalı...
onlara kişiliklerini verince
ne oldum si oluyorlar,
kişiliklerini aldığında,
kuklalar keyif vermiyor...
tanrı'ya bir kadın yaratması için izin verdim:
kadın kendini eline yüzüne bulaştırdı...
bilinçsiz ve amacı olmayan
bir şeytandır kadın;
primitif içgüdülerini aklı sanan...
&
senin bütün isimlerin vasat,
bütün hallerin sıradan,
kadın,
kendi yarattığı kahramanları bile kıskanıp,
onların kâbusu olmaya çalışmasıyla ünlüdür.
&
sebatın ve sabrın sonu ödülse,
ben ölümü diliyorum.
sadece,
ne yaptığını bilen bir kadın görmek için,
yaşanabilir...
bütün kadınlar birer vajinadan ibarettir,
belli bir yaşı geçmiş erkeklerin geneli,
kadını başka bir imgeyle buluşturmazlar...
ben neyin peşindeyim diye bakıyorum,
henüz, anların:
dün yine yatana kadar seni anladım,
bununla yetinebilirim ama sana doymadım,
hem vaktim yok, uğraşmaya,
fakat, öyle ki, sevdiğim
anlarsın...
__________________