41.bölüm reblikleri buraya

gamze: memati nolur bır sans daha ver bana
memati: batakhaneye son sanslar batakhanede

gamze: sensız yasamayacagım memati
memati: kazım sen hastaneye gec gamze öluyor
muro: yıldırım bomba gıyıp alısverıs merkezıne gıdecek sonrada teslım olacan yıldırım : bn bomba gıymem baskanım metal alerjı yapıyor bnde
muro: ceto sende kahveyı ve bozulan halka ezıyet eden bır otobusu yakıyorsun
ceto: ınsanlarla bırlıktemı baskanım
muro :he ceto usuyenlerıde bırlıkte yak
ceto: baskanım sız napcaksınız
muro: sorumlugu alacagım

tuncay: nasıl olmus asu hanım
husnu: cok yakısmıs tuncay bey
tuncay: sızın adınız asu hanımmı
husnu: bnı seveceksenız olede dıye bılırsınız
ben gıdıp guvenlıgı arttrıyım sızden sonra ıskenderın hedefınde bn varım
tuncay : asu hanım artık bızden oldugunuzu ogrendım ıcın cok sevınclıgım
asu: tuncay bey sıze artık gercıgı soylemem gerek bna olan yakınlıgınıza sıze yaklasmak ıcın bıse demedım ama bundan sonra sadece arkadasız
tuncay: herhalde bırden kalktım basım dondu musade edermısınız yatacagım

guvenlık : ustunuzde baska demır varmı
yıldırım:sadece bomba var
guvenlık: o zaman buyrun
yıldırım:ey halk bu guvenlık bomba oldugunu bıle bıle bnı ıcerı aldı gunah bnden gıttı(onunu acar ve bombayı gosterırı)
kadın: utanmıyormusun bomba tasımaya(tokat gelır)

gamze: senden once kımseyı sevmedım
memati: senden once bır kedıyı bıle sevmedım kadını bırak

iskender:devlet satılığa çıkmış bizde satın aldık bırksaydıkta sahipsizmi kalsaydı
polat:Mustafa Kemal 1919 da Samsun'a çıktı new york'a değil milletini arkasına aldı onları fakirleştirmedi
iskender:1920li yılların şartlarıyla bugünün şartları aynı değil

eline saglık orhan bunlar deyilde muronun yine cetonun anasını taklit sahnesine koptum ben lılılılılılılılılılılılılılılı

iskender ile polatın söz düellosu:
İskender: ee Polat Alemdar Filden büyük fil avcısı var
polat: Fil avcısından da büyük Allah var. sorgudasın... bırak kafana sıkmayı şekerinle tansiyonunu dengelemesem geberip kalırsın burda hala fil var avcısı var diyorsun! hı
İskender: Bizi Yetiştirenler Böyle Yetiştirdi. önce avcılığı öğrettiler sonra avı öğrettiler.
polat: Başka ne Öğrettiler. Devleti nasıl satıcağınızımı?
İskender: Sizler Satılığa Çıkarınca bizde Aldık. Devlet Sahipsizmi kalsın?
polat:Siz kendinizi satılığa çıkarmışsınız, birşey satar zannedersiniz.sizin döneminiz bitti! önce bunu kabul ediceksiniz. sonra itaat edeceksinzi!
İskender:Kime?
polat:Bize!
İskender: ya Siz kimsiniz?
polat: Bu milletin asıl sahiplerine Millete!
İskender:Millet mi? hıh! Kimki Onlar? Devlet Onlara sahip çıkmasa hepsi zavallı yaratıklar benim için zavallı yaratıkları olmanızda bi sakınca yok! ama bnim için devlet onlara bırakılmıycak kadar sahip çıkılaack kadar kutsaldır!
polat:Sen sahibi olucaksında bu devlet dedin nasıl birşey olucak ben çok merak ettim!
İskender:Öğreniceksin! Az kaldı...
polat:Nasıl Öğrenicekmişim?
İskender:beni Burada Tuttuğun Her an türkiyeden birşey gidicek!
polat:hıh! ne gidicekmiş?
İskender: Can gidicek, kan gidicek, Mal gidicek, Mülk gidicek! Ben buradan gidene kadar patlamadık bomba, ölmeidk adam, yaşanmadık kaos kalmıycak!
polat:Seninle pazarlık yapıcak halim yok! Son kurşununa kadar iskender! hadi sizi göreyim.!
polat: Seni bu darbeciliğe kim inandırdı? sana yedirirler mi bunu?
İskender:Sen mi engel olucan?
polat: Hiç şüphen olmasın!
İskender:Biraz gençsin dur ben sana bazı eksik bildiklerini anlatıyım. bu ülkede hiç kimse tesadüfen bir yere gelmez! tesadüfende gitmez! Mesela iskender büyük, genç bir idealist, senin gibi o da bağımsızlık derdinde ve bu fiklrini her zeminde her yerde paylaşıyor. bilhassa meslekdaşları arasında. bu bağımsızlık derdi herkes tarafındanda benimseniyor. sonra bir gün bunun için kurulan bir örgütte yer alırmısın teklifi geliyor, ne örgütü diyorum. Türkiyenin eeen büyük düşmanı kominizm diyorlar... sovyetler kapımızda, ruslar ezeli düşman, suriye rusların elinde, ırak rusların elinde, bulgaristan rusların elinde ne yapman lazım? biraz bağımsızlığı ertelemen lazım!
polat:Hıh! orda kucağa düştün demi?
İskender:ben kimsenin kucağına düşmedim! Mustafa Kemal bu ülkeyi kurarken nasıl işbirliği yaptıysa Taaki bağımsızlığı alan kadar! bende onlarla bağımsız Türkiye için her türlü işbirliğini yaparım!
polat:Mustafa Kemal 19 Mayısta Samsun'a çıktı! Washington'a değil!!! Kendi Milletini arkasına aldı! onların desteğiyle milli mücadele verdi! sizler gibi onları yok etmek, onları ezmek fakirleştirmek, aşağılamak için değil!
İskender:1920lerin şartlarıyla bugünün şartları aynı değil! O günün losları bonslevizm ve islamdı.70lerde ise ikisi düşman!
polat: Hıh Bugün?
İskender:Bugün... Ruslar Dost.
polat:en hazini ne biliyormusun? Mustafa Kemal başta komşularıyla parklar kurup barış için uğraşırken o öldükten sonra iktidara gelen herkes sadece ve sadece düşman ilan etti!
İskender:Devlete düşman gerek!
polat:tabi yutturun millete: Ruslar düşman, Yunanlılar düşman, Iraklılar düşman, Suriyeliler düşman, İranlılar düşman. bunlar Bitti hepsi dost oldu. şimdi içimizde düşman laızm değil mi? ben belki gencim ama şunu çok iyi biliyorum. siz varken bu ülkenin düşmana ihtiyacı yok!
İskender:korku yaratmazsan devleti yönetemezsin. elinde tutamazsın bu bize has bir özellik değilki! Amerika her gün yeni düşman yaratıyor. Ekonomik güçle, Siyasi güç Başka türlü elinde tutamazsın! Senin böyle korku imparatorluğun yoksa İşçi derki: sendika, haklar - Memur derki: güvence, daha iyi maaş - Öğrenciler derki: Eğitim - Vatandaş derki: Demokrasi, özgürlük bu her saydığımın gelirine %50 zam yap! Bakiim bir ay paralarını ödüyebiliyormusun!
polat:Teröre 300Milyar dolar vermezsen her ay %100 zamlı verirsin! maaşlarını, haklarını, özgürlüklerini!
İskender:hıh...
polat: terörü sen yaratmadınmı ?
İskender:kötü mü yaptık? terör olmasaydı bu ülkenin çocukları bayarağın ne anlama geldiğini unuturlardı
polat: Terör Olmasaydı bayrak gönderde gönüllerde olurdu! Tabutların üstünde değil! Siz hırsızlığı adet edinmişsiniz. kreptoman olmuşsunuz. bayrağı hırsınıza ve hırsızlığınza adet edinmeyin. 28 Şubat niçin yapıldı?
İskender:hıh... İrtica! sence niçin yapıldı?
polat:35 Milyar doları iç etmek için! bankalardan soyuların paralar... düşünki bu bana patronları her gün 1 milyon dolar yiyorlar eder senede 365 milyon dolar 10 sen boyunca hergün çaldıkları 1 milyon doları yeseler bu para ancak bitiyor. bu patronların hepsi şu an meteliğe kurşun atıyor. para sizde dimi?
İskender:Biz onlara parayı yedirirmiyiz? Onlar kimki?
polat:nerde şimdi bu para?
İskender:yaşarsan ner nasıl kullanıldığını görürüsün!
polat:hıh! ölürsem sırrını beraberimde götürürüm! Sen söyle!
İskender: Bunu yiyenler yaşar! bilenler yada öğrenenler değil! senin kırmızı kitabın varsa bizimde kırmızı çizgimiz var.
polat:söylemiyormusun paranın nerede olduğunu?
İskender: Söylemiycem dedim ya Polat Alemdar! İşitmiyormusun beni?
polat:İskendeer peki ben dışarı çıktığıdma "iskender benimle pazarlık yaptı parnaın bir kısmını paylaşamyı vaad ettiği, örgütün bütün yapılanmasını anlattı" demiycekmiyim?
İskender: (10sn sonra) sana kimse inanmaz!
polat:sen bir kere alındın yaa, ben sana dokundum ya bana inanmasalarda içlerine kurt düştü bir kere! haa birde nazımın bana şu planladığı suikastı düzenlediğinde işin hepten bitti

polat:söylemiyormusun paranın nerede olduğunu?
İskender: Söylemiycem dedim ya Polat Alemdar! İşitmiyormusun beni?


burası cok komikti saol orhan

rıca ettim


Muro : kimsin lan
çeto : benim başkanım çeto
muro: bu ne hal oğlum otobüsün içine giripte öylemi yaktın
çeto : başkanım beni tanımasınlar diye yüzümü böyle kamufulaj ettim
muro : televizyonda resmini verdiler çeto isminide söylediler
çeto: allahını seversen e bi telefonu ver anamı arayım başkanım izlemediyse tekrarını izlesin
muro : niye çeto YOOTOB' dan seyreder ( buraya yarıldım gülmekten )
muro : biri bizi öpüyor biri bizi gözetliyor kim bilier bi diğer programda başka ne yapar programınada katılmıyorsun
muro : türkiye şarkıcısını arıyor türkiye güzelini arıyor türkiye devrimcisini arıyor programınada katılmıyor ne diyecen anana
çeto : ben demiyecemki başkanım anam diyecek
muro : dur ben söyleyim sana anan ne diyecek ( anne taklidi alır ) çeto boyun devrilsin nasıl bindiğimiz otobüsü yakarsın biz şimdi köyden şehire nasıl gidecez traktörcü fikonun kucağını toplamaktan canım çıktı dililililililililil

Gamze: Hiç kimseyi sevmedim ben seni tanıyana kadar. Bulut bana teklif ettiğinde ben bu işe girmem dedim tehdit ettiğinde korktum kabul ettim. Sonra seni gördüm, seni tanımaya başladım
Memati: Beni tanımaya başlayıp bunu bana yapabilecek insan yok, yalan söyleme.
Gamze: Sana yalan söylemiyorum sana hep başından beri anlatmak istedim ama korktum Hem Bulutun bişey yapmasından hem de senin beni bırakıp gitmenden korktum..
Memati: Bırakıp gitmemden mi, öldürmem den mı korktun?
Gamze: Ölmekten korksam şimdi karşında olur muydum? Öldüreceksen yine öldür ama bana inan.
Memati: Tamam inandım hadi git..
Gamze: Memati..
Memati: Defol git dedim
Gamze: Bu böyle bitemez
Memati: Nasıl bitecek lan? Diyorsun ya hiç kimseyi sevmedim seni tanıyana kadar ulan seni tanımadan önce kedi bile sevmedim bırak bi kadını sevmeyi
Gamze: Ama sevdin Memati beni sevdin bunu biliyorum Memati bunu hissedebiliyorum. İkimiz de birbirimizi bu kadar seviyorken bu gitme niye?
Memati: Yaşayasın diye…
Gamze: Ben sensiz yaşamak istemiyorum
Memati: Git bi ömür bununla yaşa, ben nasıl bi ömür kimseye güvenmeyeceksem, kimseyi sevmeyeceksem kimseye sırtımı dönmeyeceksem gite bi ömür bununla yaşa..
Gamze: Memati bi şans sadece bi şans ver
Memati: Hadi gülüm hadi batakhaneye son şanslar hep batakhanede
Gamze: Beni öldür ama yanından yollama
Memati: Senin kafana bi şanjör boşaltırım üstüne de bi Dakka üzülmem ama bunca aydır beni keriz yerine koymanın üstüne bu kerizliği de yapmam. Ne seni memnun ederim bi daha ne de o Bulutu sevindiririm.. kalk git hayatımdan defol
Gamze: Ben burada ölürüm ama gitmem
Memati: Git dedim mi gideceksin
Gamze: Memati….sensiz yaşamayacağım Memati

Asu: Daha iyi misiniz?
İskender: Nasıl görünüyorum?
Asu: Biraz sıkıntılı..
İskender: Aynen öyle ama geçer..Siz boşuna yorulmayın bi kaç tane inisülin iğnesi bırakın ben şekerim yükseldikçe kendime tedarik ederim..
Polat: Bi şeye gerek yok Asu Hanım teşekkürler çıkabilirsiniz
İskender: Yıllardır Polat Alemdarı takip ederim hiç bir kadına kibar davrandığını görmedim.

İnci: Bütün amacım oğlumu geri alabilmekti baba
Davut: Amacına devam et İnci
İnci: Baba bana bunu yapma

Polat: Bu ülkede herkes kahraman olabilir ama korkaktan kahraman olmaz. Bunların hepsi korkak bütün saldırganlıkları ondan, köpek gibi...

İskender: Filden büyük fil avcısı var
Polat: Fil avcısından da büyük Allah var, yahu ben seni almışım sorgudasın bırak kafana sıkmayı şekerinle tansiyonunu dengede tutmasam geberip gideceksin sen burada bana hala filden avcıdan bahsediyorsun...
İskender: Bizi yetiştirenler bize önce avcıları öğretti sonrada avı öğrettiler.
Polat: Başka ne öğrettiler, devlet nasıl satacağınızı mı?
İskender: Sizinkiler satılığa çıkardınız bizde aldık ne yani devlet sahipsiz mi kalsaydı?
Polat: Siz kendinizi satılığa çıkarmışsınız herkes bişey satar zannetmişsiniz sizin döneminiz bitti önce bunu kabul edeceksiniz sonra itaat edeceksiniz..
İskender: Kime?
Polat: Bize
İskender: Siz kimsiniz?
Polat: Bu milletin asıl sahiplerine Millete!
İskender: Millet mi kim ki onlar? Devlet onlara sahip çıkmasa hepsi zavallı yaratıklar. Benim için zavallı yaratıkları olmanızda bi sakınca yok ama benim için devlet onlara bırakılmayacak kadar sahip çıkılacak kadar kutsaldır!
Polat: Sen sahibi olacaksın da bu devlet dedin nasıl birşey olacak ben çok merak ettim.
İskender: Öğreneceksin az kaldı...
Polat: Nasıl öğrenecekmişim?
İskender: Beni burada tuttuğun her an Türkiye den birşey gidecek!
Polat: Ne gidecekmiş?
İskender: Can gidecek, kan gidecek, mal gidecek, mülk gidecek! Ben buradan gidene kadar patlamadık bomba, ölmedik adam, yaşanmadık kaos kalmayacak!
Polat: Seninle pazarlık yapacak halim yok! Son kurşununa kadar İskender, hadi sizi göreyim!

Polat: Seni bu darbeciliğe kim inandırdı, sana yedirirler mi bunu?
İskender: Sen mi engel olacaksın?
Polat: Hiç şüphen olmasın!
İskender: Biraz gençsin dur ben sana bazı eksik bildiklerini anlatıyım. Bu ülkede hiç kimse tesadüfen bir yere gelmez, tesadüfen de gitmez. Mesela İskender Büyük, genç bir idealist, senin gibi o da bağımsızlık derdinde ve bu fikrini her zeminde her yerde paylaşıyor. Bilhassa meslektaşları arasında. bu bağımsızlık derdi herkes tarafından da benimseniyor. Sonra bir gün bunun için kurulan bir örgütte yer alır mısın teklifi geliyor. Ne örgütü diyorum. Türkiye nin en büyük düşmanı komünizm diyorlar Sovyetler kapımızda, Ruslar ezeli düşman, Suriye Rusların elinde, ırak Rusların elinde, Bulgaristan Rusların elinde ne yapman lazım? Biraz bağımsızlığı ertelemen lazım!
Polat: Orada kucağa düştün öyle mi?
İskender: Ben kimsenin kucağına düşmedim. Mustafa Kemal bu ülkeyi kurarken nasıl işbirliği yaptıysa ta ki bağımsızlığı alana kadar bende onlarla bağımsız Türkiye için her türlü işbirliğini yaparım!
Mustafa Kemal 19 Mayısta Samsun'a çıktı Washington'a değil! Kendi milletini arkasına aldı! Onların desteğiyle milli mücadele verdi! Sizler gibi onları yok etmek, onları ezmek fakirleştirmek, aşağılamak için değil!
İskender: 1920lerin şartlarıyla bugünün şartları aynı değil! O günün Losları Bonslevizm ve İslamdı. 70lerde ise ikisi düşman!
Polat: Bugün?
İskender: Bugün... Ruslar dost.
Polat: En hazini ne biliyor musun? Mustafa Kemal başta komşularıyla parklar kurup barış için uğraşırken o öldükten sonra iktidara gelen herkes sadece ve sadece düşman ilan etti!
İskender: Devlete düşman gerek!
Polat: Tabi yutturun millete: Ruslar düşman, Yunanlılar düşman, Iraklılar düşman, Suriyeliler düşman, İranlılar düşman. bunlar bitti hepsi dost oldu, şimdi içimizde düşman lazım değil mi? Ben belki gencim ama şunu çok iyi biliyorum, siz varken bu ülkenin düşmana ihtiyacı yok!
İskender: Korku yaratmazsan devleti yönetemezsin. elinde tutamazsın bu bize has bir özellik değil ki. Amerika her gün yeni düşman yaratıyor. Ekonomik güçle, Siyasi güç.. Başka türlü elinde tutamazsın! Senin böyle korku imparatorluğun yoksa İşçi derki: sendika, haklar - Memur derki: güvence, daha iyi maaş - Öğrenciler derki: Eğitim - Vatandaş derki: Demokrasi, özgürlük bu her saydığımın gelirine %50 zam yap! Bakalım bir ay paralarını ödeyebiliyor musun?
Polat: Teröre 300Milyar dolar vermezsen her ay %100 zamlı verirsin maaşlarını, haklarını, özgürlüklerini!
İskender: hıh...
Polat: Terörü sen yaratmadın mı?
İskender: Kötü mü yaptık? Terör olmasaydı bu ülkenin çocukları bayrağın ne anlama geldiğini unuturlardı
Polat: Terör olmasaydı bayrak göklerde gönüllerde olurdu! Tabutların üstünde değil! Siz hırsızlığı adet edinmişsiniz. kleptoman olmuşsunuz. Bayrağı hırsınıza ve hırsızlığınıza alet etmeyin… 28 Şubat niçin yapıldı?
İskender: İrtica! sence niçin yapıldı?
Polat: 35 Milyar doları iç etmek için. Bankalardan soyulan paralar... düşünki bu bana patronları her gün 1 milyon dolar yiyorlar eder senede 365 milyon dolar 10 sen boyunca her gün çaldıkları 1 milyon doları yeseler bu para ancak bitiyor. Bu patronların hepsi şu an meteliğe kurşun atıyor. Para sizde dimi?
İskender: Biz onlara parayı yedirir miyiz, onlar kim ki?
Polat: Nerde şimdi bu para?
İskender: Yaşarsan nerede nasıl kullanıldığını görürüsün!
Polat: Ölürsem sırrını beraberimde götürürüm sen söyle.
İskender: Bunu yiyenler yaşar bilenler yada öğrenenler değil! Senin kırmızı kitabın varsa bizimde kırmızı çizgimiz var.
Polat: Söylemiyor musun paranın nerede olduğunu?
İskender: Söylemeyeceğim dedim ya Polat Alemdar işitmiyor musun beni?
Polat: İskender peki ben dışarı çıktığımda "İskender benimle pazarlık yaptı paranın bir kısmını paylaşmayı vaat etti, örgütün bütün yapılanmasını anlattı" demeyecek miyim?
İskender: Sana kimse inanmaz!
Polat: Sen bir kere alındın ya, ben sana dokundum ya bana inanmasalar da içlerine kurt düştü bir kere. Ha birde nazımın bana şu planladığı suikastı söylediğinde işin hepten bitti.

Çeto: Başkanım çözümlemeni bizimle paylaş da belki bizde yardımcı oluruz
Muro: Çetin devrim kalpte midir beyinde midir?
Çeto: Valla benim bildiğim cüzdandadır da başkanım bizimki bos
Muro: Boş boş konuşma Çeto burada tarihi bir karar verme sürecindeyim devrimin sorumluluğu şu anda sağ ve sol kollarıma bindi yürü diyor.
Yıldırım: Nereye yürü diyor başkanım?
Muro: Anan..... devrimci beynim diyor ki itaat emir sorgulama anasını ağlat memleketin ama devrimci yüreğim diyor ki hiç bir ana ağlamasın kitleleri maniple etmek isteyen bu eylem ellerinde patlasın!
Çeto: Patlasın derken başkanım
Muro: Yani bir mavzer gibi geri tepsin Çeto biz bunları yapmazsak örgüt bizi yaşatmaz biz bunları yaparsak içimizdeki insan sevgisi bizi yaşatmaz o yüzden klasik dındılı fıstık taktiğine döneceğiz
Çeto: O ne başkanım?
Muro: Yani her şeyi yapmış gibi olacağız ama hiç bir şey yapmayacağız. Mesala yıldırım arkadaş üstüne bombayı bağlayacak alışveriş merkezine gidecek ama pimini çekmeyip teslim olacak.
Yıldırım: Ben üstüme bomba giymem başkanım
Muro: Niye?
Yıldırım: Metale alerjim var
Muro: Benimde kıvıranlara alerjim var hadi buyur ne olacak simdi terbiyesiz
Yıldırım: Başkanım bana nasıl kıyıyorsun çok gencim ben hem herkese gelince insan sevgisi yıldırıma gelince…
Muro: Yıldırım benim kararlarımın büyüklüğünü gün gelecek anlayacaksın.
Çeto: Başkanım teslim olursa hem devlet hem örgüt çocuğa düşman olacak.
Muro: Örgütün düşmanlığını ben kendim göğüslüyorum üzülme şekerim. Devlete gelince nalet olsun bunu da ben üstleneyim diyecem ama sağı solu belli olmuyor ki ni bakıyorsun başını okşuyor bi bakıyorsun küt. Artık kendini sevdirmekte halımız gibi o temiz, o saf, o kirletilmemiş ama kirletilmeye açık yüzüne kalmış. Çetonun böyle bi şansı olmadığına göre onun devlet tarafını pas geçiyor direk örgütün kucağına atıyorum.

Muro: Çeto devlet evlatlarını çizmiş sende acılı bi tablo çiz ama öyle fazla kanlı olmasın. He bi de sana zahmet halkımızı duraklarda bekleten tam hareket etmişken yollarda kalan eski püskül bi otobüs bul yak onu. En azından metropol sorumlusu olarak İstanbul halkına küçük bi jestimiz olsun.
Çeto: Ne yani içindekilerle mi yakayım?
Muro: Hee üşüyen varsa onları da yak. Ne yakıyorsun oğlum çıra mı yakıyorsun Çeto?
Çeto: Siz hangi eylemi yapacaksınız başkanım?
Muro: Bende bunların vicdani sorumluluğunu taşıyacağım Çetin.

Nazım: Yarın görürsünüz kim kimi vuracak
Abdülhey: Nazım ben görürüm de sen göremezsin ben seninde görmeni istiyorum.
Polat: Durum ne Abdülhey?
Abdülhey: Bülbül gibi ötesi var da naz yapıyor hergele
Polat: Neyine naz yapıyor İskenderi zaten satmış adam. Yaşaması benim elimdeyken neyine naz yapıyor?
Nazım: Yaşamak umurumda değil.
Polat: Senin umurunda değilse benim hiç değil. Götürür İskenderin hücresine kpyarım seni olur biter. Hiç değilse sattığın adamın yüzüne baka baka ölürsün.

İhtiyar: İskenderin pazarlık yaptığı doğru mu?
Polat: Henüz değil ama yapacak.
İhtiyar: Bunu bekleyemeyiz.
Polat: Acelemiz ne?
İhtiyar: Polat Alemdar ülke birbirine girdi.
Polat: ilk kez girmiyor, bakın adamın suikastına engel olduk, birazcık direnmemiz gerekiyor.
İhtiyar: Kamu oyu buna hazır değil
Polat: Kamu oyunu zaten onlar yönlendiriyor. Biz kamu oyunun hazır olmasını beklersek bir ömür beklememiz gerekir.
İhtiyar: Siz üstünüze düşeni yaptınız. Çok önemli bir suikaste engel oldunuz ve bundan sonrasını bize devredin.
Polat: İçinizde İskenderli veya İskenderin üstüyle bir bağlantı var değil mi?
İhtiyar: Var mı yok mu bu süreçte öğreneceğiz. Biz başkana İskenderi adliyeye yollaması hususunda emir verdik.
Polat: Yapmayın İskender ceza evinden kaçar!
İhtiyar: Kaçsın hiç önemi yok. Senin stratejine uygun hareket ediyoruz. Onlar bizi geri adım attık zannetsinler bizde İskender pazarlık yaptı adliyeye oradan da cezaevine yollandı diyelim. Suikast teşebbüsünün altını vurgulayıp askeri bürokrasiyi tesir altına alalım ve ondan sonra görelim bakalım içimizde veya dışımızda İskender veya onun üstündekilerle bağlantılı kişiler kimlermiş.
Polat: Bana müsaade edin sizin içinizde de pislik varsa dışarıda da bir pislik varsa ben temizleyeyim. Siz diyorsunuz ki yaralı adam kendi ameliyatını yapsın. Cerrah da olsanız kendi ameliyatınız yapamazsınız, bırakın ben yapıyım.
İhtiyar: Polat bu büyük ameliyat. Sende yeni Cerrahsın.. Bu operasyonu biz yapacağız.. Sen sadece izleyebilirsin.
Polat: Elimde bıçakla hazır bekleyeceğim, kangren olmaya yüz tutmuş yeri keseceğim, orası siz bile olsanız..

Savcı: Oturun demedim
İskender: Her denileni yapsaydım burada olmazdım savcı bey, ayağa kalkmadığım için tutuklayacak mısın tutukla soru mu soracaksın sor.
Savcı: Kaldırın şunu ayakta ifade verecek
İskender: Elbet bende senin bi ara ifadeni alırım.

Savcı: Avukat istiyor musun?
İskender: Ben aciz değilim kendimi savunurum
Savcı: Karşımdaysan mecburen acizsin alacaksın.

Çeto: Gece gece çamaşır mı asılır?

Güvenlik: Üstünüzde başka metal eşya var mı?
Yıldırım: Bomba var ne olacak?
Güvenlik: Bişey olmaz o zaman
Yıldırım: Hakikaten bomba var ama..Ey ahali bende bomba var bu adam bunu bile bile beni içeri alıyor. Hepiniz şahitsiniz ben elimden geleni yaptım. Polis çağırın teslim oluyorum.
Teyze: Terbiyesiz utanmıyor musun bomba taşımaya?
Yıldırım: Ne vuruyorsun teyze patlatmadık da kabahatlimi olduk!.

Muro: Kimsin lan sen?
Çeto: Benim başkanım Çetin
Muro: Oğlum bu ne hal otobüsün içine girip öyle mi yaktın?
Çeto: Başkanım eşkalimi belirlemesinler diye böyle elime yüzüme boya sürdüm
Muro: Oğlum az önce televizyonda adını söylediler, fotoğrafını koydular
Çeto: Allahını seviyorsan
Muro: Hee
Çeto: Başkanım telefonunu versene anamı arayım
Muro: Ben sana söyleyim ananın ne diyeceni.. Çeto boyun devrilsin nasıl bindiğimiz otobüsü yakarsın. Biz şimdi köyden şehre nasıl gideceğiz lelelelelelel. Git lan yüzünü yıka..eşkalini saklamış terbiyesiz..

Fuat: Şekerim aradığınız adam Davut Tataroğlu, arandığına göre sizce bundan haberi olmamış mıdır?
Polis: Nereye gittiğine dair bi bilgi var mı?
Fuat: Şekerim ben sekreteri değilim oğluyum adı üstünde Davut Tataroğlu gittiği yeri söyler mi hiç.
Polis: Muhakkak sizin bi bilginiz vardır.
Fuat: Şekerim gelsin diye beni tutuklayın diyecem ama bunun için gelmez bi de sevinir aman Fuat hayatı öğrensin diye. Sizce bana hangi ceza evi tipi uygun E tipi mi F tipi mi?

Elvan: Diyecek bişey yok Halil Bey ben senden de razıyım, kaderimden de razıyım.
Halo: İyi hoş ta ben kendimden razı değilim..

Muro: Sevgili devrim günlüğü Çetoyu öyle o halde görseydin yemin ediyorum bir takıma zenci futbolcu diye satardık ha ha ha

Polat: Yemek veriyorsun bu kadar çocuğun olunca ne yapacaksın
Hikmet: Ne yani ona da mı törenle geleceksin?
Polat: Normal gelecem törenle yanından alıp benim adamım yapacağım.
Hikmet: Sen önce Ereni kendi adamın yap
Polat: Eren zaten benim adamım
Hikmet: Adamın da bi sormuyorsun sürgün hayatından bıktı…

Nevzat: Erhan öldük açlıktan be
Erhan: Hiç tokken ölme tehlikesi geçirmedin mi Nevzat?
Nevzat: Tok adam ölür mü Erhan?
Erhan: Doğru ya aç adam kurşun yer

Ömer: Her şey ertelenebilir evladım ama insan değil.

İskender: Ben Türkiyeyi yakarım dediğimde Polat hiç inanmamıştı. Bakalım onun yaktığı ateş mi daha büyük olacak yoksa İskenderin yaktığı ateş mi daha büyük?

vaaaaay millet elinize saglik paylasim icin saolun:D

hüzünlü_bela42 sende sagol

gonıhack kardeş saol orhan abim sende saol elif ablacım sende yazacak bi relik kalmamış ki bütün bölüm baştan aşağı burda